7 Ocak 2009 Çarşamba

Hurşit Paşa'nın Canına Kasteden 85 Yıllık Kin!


Diyarbakır Belediye Başkanı'nın "Bu toprakların adını da kabul edecekler" diye demeç verdiği bir ortamda size kahraman bir Türk generalinin verdiği ölüm kalım savaşını anlatacağım.,
06 Ocak 2009 Salı


Devlet Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT)'de "Kürtçe Kanal"ın yayına başladığı ve Diyarbakır Belediye Başkanı'nın "Bu toprakların adını da kabul edecekler" diye demeç verdiği bir ortamda size kahraman bir Türk generalinin verdiği ölüm kalım savaşını anlatacağım.

"Ergenekon" tutuklusu, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, bir süredir önemli sağlık sorunları yaşıyor. On beş kilo veren ve ciddi tansiyon problemi yaşayan Tolon'a Adli Tıp Kurumu geçtiğimiz günlerde tam teşekküllü bir hastanede 3 ay tedavi görmesi gerektiğine ilişkin rapor verdi.

Hasta haklarını düzenleyen evrensel ilkeler ve cezaevi yönetmeliği, hastaya istediği hastanede tedavi görme ve istediği hekimi seçme hakkı tanıyordu. Tolon da bu hakkını kullamak istedi ve Silivri F Tipi Cezaevi Müdürlüğü'ne GATA'da tedavi görmek istediğini bildirdi. Talep kabul edildi; GATA ile temas kuruldu; gerekli hazırlıklar yapıldı ve GATA'da Hurşit Tolon için iki odadan oluşan özel bir bölme hazırlandı.

31 Aralık 2008 Çarşamba günü Tolon Paşa 'ya GATA'ya nakledileceği bildirildi. Paşa, bir kez daha ince düşünceli ve nazik kişiliğinin tuzağına düştü ve cezaevi yönetimine, "Yılbaşı telâşesi içinde kimseyi rahatsız etmek istemem, naklim yılbaşı sonrasına kalsın, ben de bu arada eşyalarımı toplayıp hazırlık yaparım" dedi. Tolon'un bu isteği de kabul edildi, naklin 5 Ocak Pazartesi günü yapılması kararlaştırıldı.

Ancak, beklenmedik bir şey oldu; Ankara harekete geçti.


Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman cezaevi müdürünü bizzat aradı ve Tolon 'un GATA'ya gönderilmesi halinde cezaevi yöneticileri hakkında soruşturma başlatılacağını bildirdi. Kahraman, "Tolon'u jandarmaya teslim etmeyeceksiniz" diye sıkı da bir emir verdi.


Cezaevi yönetiminin eli kolu bağlandı, hastaneye nakledilmeyi bekleyen Tolon ve avukatlarına durum bildirildi. Tutuklunun GATA'ya naklinden vazgeçilmişti!

Bununla kalınmadı

Bu kez Sağlık Bakanı Recep Akdağ telefona sarıldı. Bakan, "Tam teşekküllü bir hastanede 3 ay tedavi görmesi gerekir" raporunu veren Adli Tıp Kurumu Başkanı'nı arayıp son derece ağır tehdit ve hakaretlerde bulundu. "Kellelerinin koparılacağını" işiten kurum yetkilileri telaşa düşürüldü, alelacele raporu değiştirme hazırlıklarına girişildi.

"Sağlık Bakanlığı" koltuğunda oturan bir kişinin bir insanın sağlığı söz konusuyken nasıl bu kadar kindar ve acımasız olabildiği üzerinde gerekiyor. Bakan 'ın bu inanılmaz tavrından sonra akla ister istemez bir sabah koğuşunda merdivenlerden düşerek felç olan ve şu anda yarı bitkisel hayat yaşayan Şener Eruygur 'un durumu geliyor…

Hurşit Tolon 'un avukatları şimdi ilgili yerlere itiraz dilekçesi yağdırıyor ama nafile… Birilerinin 85 yıllık kini, bir insanın yaşam hakkını göz göre göre ortadan kaldırılıyor.

Vatan hainliğinin en yüce değer haline geldiği bu Türk yurdunda, ömrünü Türklüğe adamış bir askerimize reva gördüğümüz davranış budur..

Tüm insanlık, Türk milleti ve tutuklanmasından bir ay sonra Tolon'a "geçmiş olsun" ziyareti için bir subay görevlendiren Genelkurmay yetkililerine duyurulur…
Fatma Sibel Yüksek

Açık İstihbarat


İzlediğiniz bu içeriğin bağlantı adresi:
http://www.heddam.com/index.asp?M=4756

http://www.heddam.com/index.asp?M=4756#Icerik


-Alıntıdır.-