23 Eylül 2008 Salı

5 Genelkurmay Başkanı niçin Ergenekonla suçlanıyor?

Her şey 1991 yılı başında ABD'nin Körfez saldırısı ile başladı.
ABD, Bağdat'a yürümedi,

Irak'ın kuzeyinde bir Kürt isyanı kışkırttı.
Arkasından,

Irak Ordusunun 36. enlemin kuzeyine geçmesini önleyerek buradaki Kürt oluşumunu güvence altına aldı.
ABD'nin planı şuydu:

Önce Kuzey Irak'ta bir Kukla Kürt Devleti kurmak
ve sağlamlaştırmak,
sonra Irak'ı tümüyle işgal etmek.

Kukla Devleti

Türkiye'nin güneydoğusu,
Suriye'nin doğusu ve
İran'ın batısından

koparacağı parçalarla birleştirerek
Büyük Kürdistan 'ı, yani İkinci İsrail'i kurmak.


(Bakınız; AMPUL http://turkcutoplumcu.org/index.php?option=com_content&task=view&id=176&Itemid=31 )

Yani :
Büyük Ortadoğu Projesi
(Tayyip ve Gül'ün eşbaşkanları olduğu proje;
Buş'un deyimiyle "Haçlı Seferi")

Türkiye'deki bütün hükümetler, İncirlik'e yerleşen Çekiç Güç'ün görev süresini uzatarak ABD'nin Kuzey Irak'taki Kürt oluşumunu desteklemesine yardımcı oldular. ("ABD Ordusu ile mükemmel işbirliği !!!)

İşte Türk Ordusu

bu süreçte
Kuzey Irak'taki oluşum üzerinden
Türkiye'nin bölünmesi tehlikesini ve tehdidini algılayınca,
ABD ile cephe cepheye geldiğini anladı.

İLK OLAY: TORUMTAY'IN İSTİFASI

Özal'ın kuzeyden Irak'a girme emrini uygulamamak için

Genelkurmay Başkanı Org. Necip Torumtay istifa etti.
Böylece, Türk Ordusu,
Amerikancı planlarda rol almayacağının ve direneceğinin
ilk işaretini vermiş oldu.

O andan itibaren Türk Ordusuna karşı Ergenekon tertibi planlanmaya başlandı.

Amerikan planlarına engel olan komutanlar,

Ergenekon çeteciliği ile suçlanacaktı.

ÖZEL HARP DAİRESİ SORGULANIYOR

Sovyet tehdidine karşı kurulmuş olan
Özel Harp Dairesi ABD güdümünde idi,
ama Sovyetler yıkıldığı için oradan gelen tehlike ortadan kalkmıştı.

Şimdi ise tehdit,
Kuzey Irak'taki ABD varlığından geliyordu.

Dolayısıyla,
ABD güdümünde olan Özel Harp Dairesi,
ABD'den gelen bir tehdide karşı durmak için kullanılamazdı.

Geçmişteki Kontrgerilla eleştirileri de Ordu'da rahatsızlık yaratmıştı.

Genelkurmay Başkanı Org. Doğan Güreş,
Özel Harp Dairesi'ni yeniden örgütleme ve adını
Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) olarak değiştirme çözümünü uyguladı.
Yıl 1991.

ÖKK'nın bölücü terörü hedef alması ve
Kuzey Irak'taki Kukla Devlete karşı tavır alması,
ABD denetiminden kurtulma sürecinin başlangıcıydı.

Tugay düzeyindeki birlik, tümen düzeyine çıkarıldı.

ÖKK, Kuzey Irak'ta ABD ile karşı karşıya geldi ve ABD tehdidine karşı uyanışın öncüsü oldu.

Ankara'da ÖKK için yeni bir yerleşim yerinde yönetim ve eğitim tesisi yapımına başlandı.

ABD bundan son derece rahatsız oldu,
ajanları vasıtasıyla Askeri Savcılığa ÖKK tesis inşaatında yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla dava açtırdı ve
ÖKK'nın yapılandırılmasını uzun süre felce uğrattı.


ORG. EŞREF BİTLİS'İN ŞEHİT EDİLMESİ

ABD'nin Kuzey Irak'taki Kukla Devleti pekiştirme planlarını bozan bir planı uygulamakta olan Org. Bitlis, Amerikan Çekiç Güç Helikopterlerinin PKK'ye silah ve malzeme attığını saptadı ve raporlarında bunu belirtti.


Orgeneral Eşref Bitlis işte, Jandarma Genel Komutanı olarak, Amerika'nın Türkiye'nin toprak bütünlüğünü ve güvenliğini hedef aldığını gördüğü; bu tehlikeyi önlemek için tedbirler aldığı ve ülke savunmasına yönelik bir strateji geliştirdiği için Amerika tarafından hedefe konuldu.

Org. Bitlis, helikopterle Kuzey Irak'a giderken, bu seyahat Amerika'ya haber verilmiş olduğu halde, iki Amerikan jeti yakın uçuş yaparak saldıkları yoğun egzost gazı ile helikoperi oksijensiz bırakıp motorunu durdurarak düşürme denemesi yapmışlarsa da, usta pilotumuz ani dalış manevrası ile bu suikasti boşa çıkarmıştı.


Bu suikasttan hemen sonra Amerikalılara saldırdıkları helikopterde orgeneralimiz olduğu tekrar bildirilmesine rağmen iki Amerikan jeti saldırıyı tekrarlamışlar fakat usta pilotumuz olaya tekrar hakim olabilmişti.

İkinci teşebbüs başarılı oldu.
C.IA tarihinin en önemli suikasti
17 Şubat 1993 günü gerçekleşti.
Uçağına yapılan sabotaj sonucunda

Org. Bitlis şehit edildi.

ÇELİK HAREKATI

Ağustos 1994'de
Genelkurmay Başkanı olan Org. İsmail Hakkı Karadayı döneminde
Eşref Bitlis Planı uygulandı,
Kuzey Irak'a Çelik Harekatı yapıldı.
35 bin Mehmetçik Mart 1995'de Kuzey Irak'a girdi.

Kuzey Irak'a giren ordumuz,
ABD'nin egemenlik alanına girmiş oldu.
Çünkü o bölge ABD ordusunun işgali altındaydı.

ABD'nin Foreign Affairs, Foreign Reports, Mediterranean Quarterly ve Joint Forces Quarterly gibi yarı resmi organları;
"Türk komutanları hizadan çıktı", "Türk Ordusu ABD-Türkiye ilişkilerini bozuyor" gibi görüşlere yer vermeye başladılar.

GAZİ OLAYLARI

Çelik Harekatı öncesinde

CIA'nın Moskova İstasyon Şefi,
CNN televizyonundan,
"Türkiye'nin karışacağını",
daha doğrusu
Amerika'nın Türkiye'yi karıştıracağını
tüm dünyaya şöyle ilan etti:
"Önümüzdeki dönemde

dünyanın en çok karışacak ülkesi Türkiye'dir...
Şu anda Türkiye,
gizli servislerin gündeminde
ilk sıraya yerleşmiştir."

Gazi Mahallesi tertibinden

birkaç gün önce de,
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Holbruk (Holbrooke),
Türkiye'nin
Kuzey Irak sınırında yaptığı yığınağa dur
demek için tertip yapacaklarını şöyle ilan etti:
"Kuzey Irak sınırına asker yığıyorsunuz.

Önümüzdeki günlerde terör olaylarının artma ihtimali var.
Oraya yapacağınız bir harekatta dikkatli olmanızı tavsiye ederim."

CIA Şefinin ve Holbruk'un haber verdiği gibi,

12 Mart 1995 gecesi
İstanbul'da Gazi Mahallesi tertibi düzenlendi.
Ancak Türk Ordusu bu tehdidi önemsemedi ve

Çelik Harekatı yapıldı.

KONTRGERİLLA (GLADYO) POLİS İÇİNE KAYDIRILIYOR

NATO tarafından

NATO üyesi ülkelerde o ülkeleri komünizmden korumak için kurulan Kontrgerilla (diğer adları Gladyo ve SüperNATO) örgütleri,
İtalyan Savcının tesbit ettiği gibi,
esasında CIA tarafından yönetiliyordu ve esas görevleri bu ülkelerdeki hükümetlerin ABD kontrolünden çıkmalarını önlemekti.

Türkiye'de Özel Harp Dairesi işte bu kontrgerilla ile irtibatlı idi ama
artık Sovyetler yıkıldığı için komünizm tehdidi kalmamış,
aksine tehdit Kuzey Irak'taki ABD varlığından gelmeye başlamıştı.

Dolayısıyla, ABD güdümünde olan Özel Harp Dairesi,
ABD'den gelen bir tehdide karşı durmak için kullanılamazdı.

Bu açmazdan kurtulmak için 1991 yılında Özel Harp Dairesi'nin
Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK)'ye dönüştürülmesi aslında bir millileştirmeydi.

ABD bu kuruluştan dışlanıyor ve kuruluş,
hedefini komünizme karşı mücadele yerine
Kuzey Irak'tan yöneltilen tehdide karşı mücadele olarak belirliyordu.

Bunun üzerine,

ABD,
"Kontrgerilla yapılanmasında Türk ordusunun yerine polisi koyabilir miyiz" denemesine girişti ve Türkiye'deki operasyon merkezini polisin içine kaydırdı.

1973'den beri İçişleri Bakanlığı içinde örgütlenen "İslamcı Cunta", artık "Fethullahçı Gladyo" olarak Kontrgerilla içinde ordudan boşalan yeri alıyordu. Fethullahçı Gladyonun ilk büyük tertibi, işte bu 1995 Gazi Olaylarıdır.

1996 EYLÜL HAREKATI

ABD ordusu,
özellikle Çekiç Güç,
Irak'ın kuzeyinde 7,500 "CIA peşmergesi"nden oluşan bir askeri güç örgütlemişti.

Eylül 1996'da,
Eşref Bitlis Planı gereğince,
Barzani, Türk Genelkurmayının yönlendirmesi ile Saddam yönetimi ile işbirliği yaparak CIA peşmergelerini dağıttı.

200'e yakın ölü veren CIA peşmergeleri,
ABD tarafından Guam Adası'na taşındı.

ABD kaynakları, bu harekatı "ABD'nin Vietnam'dan sonraki en büyük yenilgisi" olarak değerlendirdiler.

Bu harekattan 20 gün önce,
bir Tuğgeneral, iki Albayın önünde,
Aydınlık Dergisi'ne bir demeç vererek,
Eşref Bitlis'in uçağının

ABD'ye bağlı
"Çiller Özel Örgütü"ndeki
Gladyo görevlilerinin
düşürdüğünü açıkladı.

Aydınlık, 25 Ağustos 1996 günkü sayısında bu haberi yayımladı.

Türk Ordusu,
Çelik Harekatı'nı Başbakan Çiller'e haber vermeden gerçekleştirmişti.

Çünkü ABD vatandaşı Çiller'in ABD'ye örgütsel bağlılığı İşçi Partisi tarafından açıklanmıştı ve TSK tarafından biliniyordu.

28 ŞUBAT

28 Şubat harekatının en önemli başarısı, Fethullah Hoca'ya indirdiği darbe oldu.

Fethullah Hoca kaçıp ABD'ye yerleşti.

Mayıs 1977 YAŞ toplantısında 160 subayın irtica bağlantısı nedeniyle ordudan atılması başbakan Erbakan'a dayatıldı.


Bu uygulama, ordu içindeki Gladyo'yu, yani ABD görevlilerini temizlemek anlamına geliyordu.

Çünkü artık Kontrgerilla, Fethullahçı Gladyo idi.

28 Şubat kadrosu içinde
ABD'nin Truva Atı olan Çevik Bir de,
1998 sonrasında tasfiye edildi.

Bu sayede Haçlı İrtica,
2002 yılı sonuna kadar iktidara el koyamadı.

KONTRGERİLLA, GENELKURMAY KARARGAHINDAN ÇIKARILDI

1994-1998 arasında

Genelkurmay Başkanı olan Org. Karadayı,
ABD ve NATO yuvalanmasını,
yani Kontrgerillayı Genelkurmay Karargahından çıkardı.

Özel Kuvvetler'in milli amaçlar için kullanılmasına yönelik önlemleri geliştirdi.

Özel Harp subaylarımızın Çin'in Uygur bölgesinde ve Çeçenistan'da kullanılmasına engel oldu.

ABD ORDUSU TÜRKİYE'Yİ İŞGAL TATBİKATI YAPIYOR:
MILLENIUM CHALLENGE 2002


1998 yılında Genelkurmay Başkanı olan Org. Kıvrıkoğlu,

ABD'nin bölge ülkeleri için tehdit oluşturduğunu açık bir dille belirtti.

Kıvrıkoğlu, Vaşington ziyaretini iptal etti ve NATO döneminde ABD'yi ziyaret etmeyen ilk Genelkurmay Başkanı olarak tarihe geçti.

Kıvrıkoğlu,
"28 Şubat'ı BİN YILLIK MÜCADELE AZMİYLE sürdürmeye kararlıyız" dedi.
Yani ABD tehdidine karşı bin yıl da sürse direnilecekti.

Mesajı alan ABD, aynı kelimeleri kullanarak cevap verdi:
BİN YILIN MEYDAN OKUMASI: MILLENIUM CHALLENGE 2002

Ve bu isim altında 24 Temmuz 2002'de Nevada Çölü'nde

Türkiye'yi işgal tatbikatı yaptı.
Bu, ABD tarihinin en büyük askeri tatbikatı idi.

ABD'nin en önemli yarı resmi ajansı ASSOCIATED PRESS,
tatbikatın Türkiye'yi işgal senaryosu üzerine kurulu olduğunu yazdı.

Deprem (bir karışıklık kastediliyor!) sonrası ordu yönetime el koyuyordu.


( bakınız:
SOSYAL ve SİYASAL ÇÖZÜLMENİN İŞARET FİŞEĞİ DEPREM !http://sudakiates.blogspot.com/2008/08/sosyal-ve-siyasal-zlmenin-iaret-fiei.html )

Bunun üzerine ABD Deniz Kuvvetleri

ülkenin güneyindeki adayı (Kıbrıs) kuşatıyor ve
96 saat içinde hedef ülkeyi işgal ediyordu.

Türk ordusunun saldırıya karşı hazırlanma müddeti olan 96 saat seçilerek,
hedef ülkenin Türkiye olduğu adeta gözlere batırılıyordu.

ABDULLAH GÜL, AMERİKA İLE GİZLİ HİZMET SÖZLEŞMESİ YAPIYOR
Dışışleri Bakanlığı Koltuğunu işgal eden A. Gül,
2 Nisan 2003 günü ABD Dışişleri Bakanı Powell ile
Ankara'da 2 sayfa 9 maddelik bir gizli anlaşma yaptığını itiraf etti,
haber Vatan Gazetesi'nde yayımlandı.

Bu haberde Gül, anlaşma içeriğini açıklayamayacağını, gizli olduğunu söyledi.

13 Temmuz 2003 günü, Doğu Perinçek,
bu gizli anlaşmanın maddelerini açıkladı.
Birinci madde:
"Türk askeri ve Özel Kuvvetler 4 ay içinde aşamalı olarak Kuzey Irak'tan çekilecek"
şeklindeydi.

ÇUVAL OLAYI

A. Gül'ün yaptığı bu gizli anlaşmadan 3 ay sonra,
ABD ordusu, Türk askerinin başına çuval geçirdi.

Çuval geçirme eylemi, gizli anlaşmanın uygulanması için bir ihtardı.


(bakınız: PAUL WOLFOWITZ’İ ANLAMAK !
http://sudakiates.blogspot.com/2008/07/tesev-abd-trkiye-ilikileri-konferansi.html)

Tayyip'in "Müzik notası" vecizesi, anlaşmanın uygulanması gerektiğine ilişkin orduya yönelik bir açıklamaydı.
"Biz anlaşma yaptık, Kuzey Irak'tan çık artık" diyordu Tayyip Türk Ordusuna.

ABD Savunma Bakanı Rumsfeld'in, Çuval Olayından sonra, Başbakanlık koltuğunu işgal eden Tayyip'e gönderdiği mektupta şöyle deniyordu:
"TSK (ÖKK kastediliyor) Kuzey Irak'ta sizin bilginiz haricinde eylemler yapmaktadır"


Rumsfeld, çuvalı Tayyip'in değil, Türk Ordusunun başına geçirdiklerini böyle veciz bir şekilde anlatmış oluyordu.

Milli devlet ve Kemalizm karşıtı pervasız açıklamalar yapan,
"Milli Egemenlik ve Milli Güvenlik kavramlarının artık geçersiz olduğu" açıklamaları yaparak Orduyu zehirleyen Org. Hilmi Özkök,
böylece, tarihe "başına çuval geçirilen komutan" olarak kaydedildi.
Ve böylece, Ergenekoncu olarak suçlanmaktan kurtuldu.

ERGENEKON TERTİBİ AÇIĞA ÇIKIYOR

Başına çuval geçirilmesine ve

Kuzey Irak'tan çıkarılmasına rağmen
akıllanmayarak sınır ötesi harekatta ısrar eden Türk Ordusu'na karşı,
Org. Torumtay zamanından beri hazırlanagelmekte olan tertip artık açığa çıkarılmalıydı.

ABD'ye direnen 5 Genelkurmay Başkanı ve milli kuvvetler
"Ergenekon çetesi" olarak suçlanacaktı.

Suçlama belgeleri esasında çoktan hazırdı,

ama Org. Özkök "Ergenekoncu" olmadığından,
onun görev süresince tertip uykuya yatırılmıştı.!

Hatırlayalım:
(Fehmi Koru, "Taha Kıvanç" imzasıyla,
Yeni Şafak gazetesinde yayımlanan 30 Nisan 2001 ve 1 Mayıs 2001 tarihli yazılarında "
'Yeniden kurulsun diye hakkında rapor hazırlanan Ergenekon,
çok kapsamlı, bir partiyle irtibatı bulunmayan, 'devleti yapılandırma' amaçlı bir örgüt" demektedir.
Koru yazısında, 24 sayfa olduğunu söylediği bu dokümanın sonunda yazanın adının bulunduğunu da belirtmekteydi.)

Tertibin uykudan uyandırılmasının ilk işareti
Org. Büyükanıt'a karşı Şemdinli tertibi idi.
O tertipte Org. Büyükanıt çete kurmakla suçlanmış
ancak tertip bozguna uğramıştı.

Şimdi daha büyük ve kapsamlı bir tertip yapılmalıydı.
İşte o tertip, günümüzde devam eden Ergenekon / Agarta Davasıdır.

ABD'nin hazırladığı sivil darbe ile iktidara gelen AKP,
Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında ABD'ye sorunsuz olarak eşbaşkanlık yapabilmek için, başta ABD'ye direnen Türk Ordusu olmak üzere milli kuvvetleri safdışı etmeliydi.

Plana göre, bu dava sürecinde komutanlar yıldırılacak ve 1991 öncesinde olduğu gibi ABD ile uyumlu olarak görev yapmaları sağlanacaktı.

Yani, AB kriteri olarak dayatıldığı gibi,
ordu "sivil otoriteye" tabi olacak,
kendisine Atatürk tarafında verilmiş olan
"ulusal bütünlüğü ve laik cumhuriyeti koruma" görevini unutacaktı.

+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Not:
"AKP sivil darbe ile değil, seçimle geldi" itirazı yapacak olanlara bir açıklama:
1
CIA'nın yan kuruluşu Rand Corporation'un yayın organlarında ve ABD strateji merkezlerinin hazırladıkları raporlarda mealen şöyle deniyordu:
"ABD artık ANAP ve DYP gibi partilerle Türkiye'yi kontrol edemez, Fazilet Partisi'nin başına yenilikçi kanadın geçmesi, Tayyip Erdoğan'ın Başbakan, Abdullah Gül'ün de Dışişleri Bakanı olması halinde ABD Türkiye'yi kontrol altında tutmaya devam edebilir."

2
Bu raporları okuyan İşçi Partisi ve Aydınlık Dergisi, halkımıza bu planı haber verdi.
(Muhakkak ki diğer partiler de bu yayınları okumuşlardı, ama onların halkımızı bilinçlendirmek gibi bir sorunları yoktu)

3
Aydınlık Dergisi 20 Ekim 1996 tarihli sayısında kapaktan haberi verdi:
"Merak edilen gizli mesajı açıklıyoruz:
Abramowitz, Tayyip'i Erbakan'ın yerine hazırlıyor
"
Yani, AKP'nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimlerinden 6 yıl önce, Aydınlık Dergisi ve İşçi Partisi, Amerika'nın bu seçimi yaptığını halkımıza duyurdu.

4
Cumhuriyet Gazetesi 16 Şubat 1997
Leyla Tavşanoğlu'nun İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile söyleşisi:Perinçek:
"ABD, Tayyip Erdoğan'ı Başbakan, Abdullah Gül'ü de Dışişleri Bakanı yapacak. CIA'nın yan kuruluşlarından Rand Corporation'un yayın organında da bu yazıldı."
Yani, AKP'nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimlerinden 5 yıl 8 ay önce, Perinçek, Cumhuriyet Gazetesi kanalıyla da, bu gerçeği halkımıza duyurdu
5
Görülüyor ki, ABD seçmiş, hazırlamış, önümüze koymuş, seçtirmiş.
Şimdi kim "Bunları ben seçtim" diyebilir?
Menderes'in "Odunu aday göstersem milletvekili seçtiririm" sözlerini ABD iyice not etmiş olmalı ki, istediğini elhak seçtiriyor.

Konuyla İlgili Diğer Alıntılar:
YENİ DÜNYA DÜZENİ
http://menkibeler.blogspot.com/2008/04/derin-dnya-devleti-30-mays-1919da-paris.html
AMPUL
http://turkcutoplumcu.org/index.php?option=com_content&task=view&id=176&Itemid=31
3.DÜNYA SAVAŞI VE TEOLOJİSİ http://menkibeler.blogspot.com/2008/05/3dnya-savai-ve-teolojisi.html
GİZLİ DÜNYA DEVLETİ VE SİYONİZM http://menkibeler.blogspot.com/2008/04/eski-hesaplar.html
RiO TinTO Munzur'da Ne yapıyor?
http://www.munzurhayattir.org/index.php?a=16
Finans baronlarinin Dunya imparatorlugu http://www.metalurji.org.tr/dergi/dergi141/d141_1217.pdf
TÜRKİYEDE AMERİKAN MISYONERLERİ VE ARMAGEDDON http://menkibeler.blogspot.com/2008/04/trkiyede-amerikan-misyonerleri-ve.html
ATATURKU NICIN OLDURDULER http://sudakiates.blogspot.com/2008/08/atatrk-niin-ldrdler.html
33 DERECELI MASONUN ITIRAFI_ ATATURKU SILAHLA ORTADAN KALDIRMAYI DUSUNDUK http://sudakiates.blogspot.com/2008/08/33-dereceli-masonun-itiraf-
Tektonik Silahlar ve Deprem http://sudakiates.blogspot.com/search/label/Tektonik%20Silahlar%20ve%20Deprem
TESEV-ABD-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ KONFERANSI-PAUL WOLFOWITZ'İ ANLAMAK http://sudakiates.blogspot.com/2008/07/tesev-abd-trkiye-ilikileri-konferansi.html
MASONLAR
http://sudakiates.blogspot.com/search/label/Masonlar
Postmodern Bir Bilderberg Toplantısı - İstanbul 2007
http://www.acikistihbarat.com/Haberler.asp?haber=6702




-Alıntıdır.-