23 Eylül 2008 Salı
5 Genelkurmay Başkanı niçin Ergenekonla suçlanıyor?
ABD, Bağdat'a yürümedi,
Irak'ın kuzeyinde bir Kürt isyanı kışkırttı.
Arkasından,
Irak Ordusunun 36. enlemin kuzeyine geçmesini önleyerek buradaki Kürt oluşumunu güvence altına aldı.
ABD'nin planı şuydu:
Önce Kuzey Irak'ta bir Kukla Kürt Devleti kurmak
ve sağlamlaştırmak,
sonra Irak'ı tümüyle işgal etmek.
Kukla Devleti
Türkiye'nin güneydoğusu,
Suriye'nin doğusu ve
İran'ın batısından
koparacağı parçalarla birleştirerek
Büyük Kürdistan 'ı, yani İkinci İsrail'i kurmak.
(Bakınız; AMPUL http://turkcutoplumcu.org/index.php?option=com_content&task=view&id=176&Itemid=31 )
Yani :
Büyük Ortadoğu Projesi
(Tayyip ve Gül'ün eşbaşkanları olduğu proje;
Buş'un deyimiyle "Haçlı Seferi")
Türkiye'deki bütün hükümetler, İncirlik'e yerleşen Çekiç Güç'ün görev süresini uzatarak ABD'nin Kuzey Irak'taki Kürt oluşumunu desteklemesine yardımcı oldular. ("ABD Ordusu ile mükemmel işbirliği !!!)
İşte Türk Ordusu
bu süreçte
Kuzey Irak'taki oluşum üzerinden
Türkiye'nin bölünmesi tehlikesini ve tehdidini algılayınca,
ABD ile cephe cepheye geldiğini anladı.
İLK OLAY: TORUMTAY'IN İSTİFASI
Özal'ın kuzeyden Irak'a girme emrini uygulamamak için
Genelkurmay Başkanı Org. Necip Torumtay istifa etti.
Böylece, Türk Ordusu,
Amerikancı planlarda rol almayacağının ve direneceğinin
ilk işaretini vermiş oldu.
O andan itibaren Türk Ordusuna karşı Ergenekon tertibi planlanmaya başlandı.
Amerikan planlarına engel olan komutanlar,
Ergenekon çeteciliği ile suçlanacaktı.
ÖZEL HARP DAİRESİ SORGULANIYOR
Sovyet tehdidine karşı kurulmuş olan
Özel Harp Dairesi ABD güdümünde idi,
ama Sovyetler yıkıldığı için oradan gelen tehlike ortadan kalkmıştı.
Şimdi ise tehdit,
Kuzey Irak'taki ABD varlığından geliyordu.
Dolayısıyla,
ABD güdümünde olan Özel Harp Dairesi,
ABD'den gelen bir tehdide karşı durmak için kullanılamazdı.
Geçmişteki Kontrgerilla eleştirileri de Ordu'da rahatsızlık yaratmıştı.
Genelkurmay Başkanı Org. Doğan Güreş,
Özel Harp Dairesi'ni yeniden örgütleme ve adını
Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) olarak değiştirme çözümünü uyguladı.
Yıl 1991.
ÖKK'nın bölücü terörü hedef alması ve
Kuzey Irak'taki Kukla Devlete karşı tavır alması,
ABD denetiminden kurtulma sürecinin başlangıcıydı.
Tugay düzeyindeki birlik, tümen düzeyine çıkarıldı.
ÖKK, Kuzey Irak'ta ABD ile karşı karşıya geldi ve ABD tehdidine karşı uyanışın öncüsü oldu.
Ankara'da ÖKK için yeni bir yerleşim yerinde yönetim ve eğitim tesisi yapımına başlandı.
ABD bundan son derece rahatsız oldu,
ajanları vasıtasıyla Askeri Savcılığa ÖKK tesis inşaatında yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla dava açtırdı ve
ÖKK'nın yapılandırılmasını uzun süre felce uğrattı.
ORG. EŞREF BİTLİS'İN ŞEHİT EDİLMESİ
ABD'nin Kuzey Irak'taki Kukla Devleti pekiştirme planlarını bozan bir planı uygulamakta olan Org. Bitlis, Amerikan Çekiç Güç Helikopterlerinin PKK'ye silah ve malzeme attığını saptadı ve raporlarında bunu belirtti.
Orgeneral Eşref Bitlis işte, Jandarma Genel Komutanı olarak, Amerika'nın Türkiye'nin toprak bütünlüğünü ve güvenliğini hedef aldığını gördüğü; bu tehlikeyi önlemek için tedbirler aldığı ve ülke savunmasına yönelik bir strateji geliştirdiği için Amerika tarafından hedefe konuldu.
Org. Bitlis, helikopterle Kuzey Irak'a giderken, bu seyahat Amerika'ya haber verilmiş olduğu halde, iki Amerikan jeti yakın uçuş yaparak saldıkları yoğun egzost gazı ile helikoperi oksijensiz bırakıp motorunu durdurarak düşürme denemesi yapmışlarsa da, usta pilotumuz ani dalış manevrası ile bu suikasti boşa çıkarmıştı.
Bu suikasttan hemen sonra Amerikalılara saldırdıkları helikopterde orgeneralimiz olduğu tekrar bildirilmesine rağmen iki Amerikan jeti saldırıyı tekrarlamışlar fakat usta pilotumuz olaya tekrar hakim olabilmişti.
İkinci teşebbüs başarılı oldu.
C.IA tarihinin en önemli suikasti
17 Şubat 1993 günü gerçekleşti.
Uçağına yapılan sabotaj sonucunda
Org. Bitlis şehit edildi.
ÇELİK HAREKATI
Ağustos 1994'de
Genelkurmay Başkanı olan Org. İsmail Hakkı Karadayı döneminde
Eşref Bitlis Planı uygulandı,
Kuzey Irak'a Çelik Harekatı yapıldı.
35 bin Mehmetçik Mart 1995'de Kuzey Irak'a girdi.
Kuzey Irak'a giren ordumuz,
ABD'nin egemenlik alanına girmiş oldu.
Çünkü o bölge ABD ordusunun işgali altındaydı.
ABD'nin Foreign Affairs, Foreign Reports, Mediterranean Quarterly ve Joint Forces Quarterly gibi yarı resmi organları;
"Türk komutanları hizadan çıktı", "Türk Ordusu ABD-Türkiye ilişkilerini bozuyor" gibi görüşlere yer vermeye başladılar.
GAZİ OLAYLARI
Çelik Harekatı öncesinde
CIA'nın Moskova İstasyon Şefi,
CNN televizyonundan,
"Türkiye'nin karışacağını",
daha doğrusu
Amerika'nın Türkiye'yi karıştıracağını
tüm dünyaya şöyle ilan etti:
"Önümüzdeki dönemde
dünyanın en çok karışacak ülkesi Türkiye'dir...
Şu anda Türkiye,
gizli servislerin gündeminde
ilk sıraya yerleşmiştir."
Gazi Mahallesi tertibinden
birkaç gün önce de,
ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Holbruk (Holbrooke),
Türkiye'nin
Kuzey Irak sınırında yaptığı yığınağa dur
demek için tertip yapacaklarını şöyle ilan etti:
"Kuzey Irak sınırına asker yığıyorsunuz.
Önümüzdeki günlerde terör olaylarının artma ihtimali var.
Oraya yapacağınız bir harekatta dikkatli olmanızı tavsiye ederim."
CIA Şefinin ve Holbruk'un haber verdiği gibi,
12 Mart 1995 gecesi
İstanbul'da Gazi Mahallesi tertibi düzenlendi.
Ancak Türk Ordusu bu tehdidi önemsemedi ve
Çelik Harekatı yapıldı.
KONTRGERİLLA (GLADYO) POLİS İÇİNE KAYDIRILIYOR
NATO tarafından
NATO üyesi ülkelerde o ülkeleri komünizmden korumak için kurulan Kontrgerilla (diğer adları Gladyo ve SüperNATO) örgütleri,
İtalyan Savcının tesbit ettiği gibi,
esasında CIA tarafından yönetiliyordu ve esas görevleri bu ülkelerdeki hükümetlerin ABD kontrolünden çıkmalarını önlemekti.
Türkiye'de Özel Harp Dairesi işte bu kontrgerilla ile irtibatlı idi ama
artık Sovyetler yıkıldığı için komünizm tehdidi kalmamış,
aksine tehdit Kuzey Irak'taki ABD varlığından gelmeye başlamıştı.
Dolayısıyla, ABD güdümünde olan Özel Harp Dairesi,
ABD'den gelen bir tehdide karşı durmak için kullanılamazdı.
Bu açmazdan kurtulmak için 1991 yılında Özel Harp Dairesi'nin
Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK)'ye dönüştürülmesi aslında bir millileştirmeydi.
ABD bu kuruluştan dışlanıyor ve kuruluş,
hedefini komünizme karşı mücadele yerine
Kuzey Irak'tan yöneltilen tehdide karşı mücadele olarak belirliyordu.
Bunun üzerine,
ABD,
"Kontrgerilla yapılanmasında Türk ordusunun yerine polisi koyabilir miyiz" denemesine girişti ve Türkiye'deki operasyon merkezini polisin içine kaydırdı.
1973'den beri İçişleri Bakanlığı içinde örgütlenen "İslamcı Cunta", artık "Fethullahçı Gladyo" olarak Kontrgerilla içinde ordudan boşalan yeri alıyordu. Fethullahçı Gladyonun ilk büyük tertibi, işte bu 1995 Gazi Olaylarıdır.
1996 EYLÜL HAREKATI
ABD ordusu,
özellikle Çekiç Güç,
Irak'ın kuzeyinde 7,500 "CIA peşmergesi"nden oluşan bir askeri güç örgütlemişti.
Eylül 1996'da,
Eşref Bitlis Planı gereğince,
Barzani, Türk Genelkurmayının yönlendirmesi ile Saddam yönetimi ile işbirliği yaparak CIA peşmergelerini dağıttı.
200'e yakın ölü veren CIA peşmergeleri,
ABD tarafından Guam Adası'na taşındı.
ABD kaynakları, bu harekatı "ABD'nin Vietnam'dan sonraki en büyük yenilgisi" olarak değerlendirdiler.
Bu harekattan 20 gün önce,
bir Tuğgeneral, iki Albayın önünde,
Aydınlık Dergisi'ne bir demeç vererek,
Eşref Bitlis'in uçağının
ABD'ye bağlı
"Çiller Özel Örgütü"ndeki
Gladyo görevlilerinin
düşürdüğünü açıkladı.
Aydınlık, 25 Ağustos 1996 günkü sayısında bu haberi yayımladı.
Türk Ordusu,
Çelik Harekatı'nı Başbakan Çiller'e haber vermeden gerçekleştirmişti.
Çünkü ABD vatandaşı Çiller'in ABD'ye örgütsel bağlılığı İşçi Partisi tarafından açıklanmıştı ve TSK tarafından biliniyordu.
28 ŞUBAT
28 Şubat harekatının en önemli başarısı, Fethullah Hoca'ya indirdiği darbe oldu.
Fethullah Hoca kaçıp ABD'ye yerleşti.
Mayıs 1977 YAŞ toplantısında 160 subayın irtica bağlantısı nedeniyle ordudan atılması başbakan Erbakan'a dayatıldı.
Bu uygulama, ordu içindeki Gladyo'yu, yani ABD görevlilerini temizlemek anlamına geliyordu.
Çünkü artık Kontrgerilla, Fethullahçı Gladyo idi.
28 Şubat kadrosu içinde
ABD'nin Truva Atı olan Çevik Bir de,
1998 sonrasında tasfiye edildi.
Bu sayede Haçlı İrtica,
2002 yılı sonuna kadar iktidara el koyamadı.
KONTRGERİLLA, GENELKURMAY KARARGAHINDAN ÇIKARILDI
1994-1998 arasında
Genelkurmay Başkanı olan Org. Karadayı,
ABD ve NATO yuvalanmasını,
yani Kontrgerillayı Genelkurmay Karargahından çıkardı.
Özel Kuvvetler'in milli amaçlar için kullanılmasına yönelik önlemleri geliştirdi.
Özel Harp subaylarımızın Çin'in Uygur bölgesinde ve Çeçenistan'da kullanılmasına engel oldu.
ABD ORDUSU TÜRKİYE'Yİ İŞGAL TATBİKATI YAPIYOR:
MILLENIUM CHALLENGE 2002
1998 yılında Genelkurmay Başkanı olan Org. Kıvrıkoğlu,
ABD'nin bölge ülkeleri için tehdit oluşturduğunu açık bir dille belirtti.
Kıvrıkoğlu, Vaşington ziyaretini iptal etti ve NATO döneminde ABD'yi ziyaret etmeyen ilk Genelkurmay Başkanı olarak tarihe geçti.
Kıvrıkoğlu,
"28 Şubat'ı BİN YILLIK MÜCADELE AZMİYLE sürdürmeye kararlıyız" dedi.
Yani ABD tehdidine karşı bin yıl da sürse direnilecekti.
Mesajı alan ABD, aynı kelimeleri kullanarak cevap verdi:
BİN YILIN MEYDAN OKUMASI: MILLENIUM CHALLENGE 2002
Ve bu isim altında 24 Temmuz 2002'de Nevada Çölü'nde
Türkiye'yi işgal tatbikatı yaptı.
Bu, ABD tarihinin en büyük askeri tatbikatı idi.
ABD'nin en önemli yarı resmi ajansı ASSOCIATED PRESS,
tatbikatın Türkiye'yi işgal senaryosu üzerine kurulu olduğunu yazdı.
Deprem (bir karışıklık kastediliyor!) sonrası ordu yönetime el koyuyordu.
( bakınız:
SOSYAL ve SİYASAL ÇÖZÜLMENİN İŞARET FİŞEĞİ DEPREM !http://sudakiates.blogspot.com/2008/08/sosyal-ve-siyasal-zlmenin-iaret-fiei.html )
Bunun üzerine ABD Deniz Kuvvetleri
ülkenin güneyindeki adayı (Kıbrıs) kuşatıyor ve
96 saat içinde hedef ülkeyi işgal ediyordu.
Türk ordusunun saldırıya karşı hazırlanma müddeti olan 96 saat seçilerek,
hedef ülkenin Türkiye olduğu adeta gözlere batırılıyordu.
ABDULLAH GÜL, AMERİKA İLE GİZLİ HİZMET SÖZLEŞMESİ YAPIYOR
Dışışleri Bakanlığı Koltuğunu işgal eden A. Gül,
2 Nisan 2003 günü ABD Dışişleri Bakanı Powell ile
Ankara'da 2 sayfa 9 maddelik bir gizli anlaşma yaptığını itiraf etti,
haber Vatan Gazetesi'nde yayımlandı.
Bu haberde Gül, anlaşma içeriğini açıklayamayacağını, gizli olduğunu söyledi.
13 Temmuz 2003 günü, Doğu Perinçek,
bu gizli anlaşmanın maddelerini açıkladı.
Birinci madde:
"Türk askeri ve Özel Kuvvetler 4 ay içinde aşamalı olarak Kuzey Irak'tan çekilecek"
şeklindeydi.
ÇUVAL OLAYI
A. Gül'ün yaptığı bu gizli anlaşmadan 3 ay sonra,
ABD ordusu, Türk askerinin başına çuval geçirdi.
Çuval geçirme eylemi, gizli anlaşmanın uygulanması için bir ihtardı.
(bakınız: PAUL WOLFOWITZ’İ ANLAMAK !
http://sudakiates.blogspot.com/2008/07/tesev-abd-trkiye-ilikileri-konferansi.html)
Tayyip'in "Müzik notası" vecizesi, anlaşmanın uygulanması gerektiğine ilişkin orduya yönelik bir açıklamaydı.
"Biz anlaşma yaptık, Kuzey Irak'tan çık artık" diyordu Tayyip Türk Ordusuna.
ABD Savunma Bakanı Rumsfeld'in, Çuval Olayından sonra, Başbakanlık koltuğunu işgal eden Tayyip'e gönderdiği mektupta şöyle deniyordu:
"TSK (ÖKK kastediliyor) Kuzey Irak'ta sizin bilginiz haricinde eylemler yapmaktadır"
Rumsfeld, çuvalı Tayyip'in değil, Türk Ordusunun başına geçirdiklerini böyle veciz bir şekilde anlatmış oluyordu.
Milli devlet ve Kemalizm karşıtı pervasız açıklamalar yapan,
"Milli Egemenlik ve Milli Güvenlik kavramlarının artık geçersiz olduğu" açıklamaları yaparak Orduyu zehirleyen Org. Hilmi Özkök,
böylece, tarihe "başına çuval geçirilen komutan" olarak kaydedildi.
Ve böylece, Ergenekoncu olarak suçlanmaktan kurtuldu.
ERGENEKON TERTİBİ AÇIĞA ÇIKIYOR
Başına çuval geçirilmesine ve
Kuzey Irak'tan çıkarılmasına rağmen
akıllanmayarak sınır ötesi harekatta ısrar eden Türk Ordusu'na karşı,
Org. Torumtay zamanından beri hazırlanagelmekte olan tertip artık açığa çıkarılmalıydı.
ABD'ye direnen 5 Genelkurmay Başkanı ve milli kuvvetler
"Ergenekon çetesi" olarak suçlanacaktı.
Suçlama belgeleri esasında çoktan hazırdı,
ama Org. Özkök "Ergenekoncu" olmadığından,
onun görev süresince tertip uykuya yatırılmıştı.!
Hatırlayalım:
(Fehmi Koru, "Taha Kıvanç" imzasıyla,
Yeni Şafak gazetesinde yayımlanan 30 Nisan 2001 ve 1 Mayıs 2001 tarihli yazılarında "
'Yeniden kurulsun diye hakkında rapor hazırlanan Ergenekon,
çok kapsamlı, bir partiyle irtibatı bulunmayan, 'devleti yapılandırma' amaçlı bir örgüt" demektedir.
Koru yazısında, 24 sayfa olduğunu söylediği bu dokümanın sonunda yazanın adının bulunduğunu da belirtmekteydi.)
Tertibin uykudan uyandırılmasının ilk işareti
Org. Büyükanıt'a karşı Şemdinli tertibi idi.
O tertipte Org. Büyükanıt çete kurmakla suçlanmış
ancak tertip bozguna uğramıştı.
Şimdi daha büyük ve kapsamlı bir tertip yapılmalıydı.
İşte o tertip, günümüzde devam eden Ergenekon / Agarta Davasıdır.
ABD'nin hazırladığı sivil darbe ile iktidara gelen AKP,
Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında ABD'ye sorunsuz olarak eşbaşkanlık yapabilmek için, başta ABD'ye direnen Türk Ordusu olmak üzere milli kuvvetleri safdışı etmeliydi.
Plana göre, bu dava sürecinde komutanlar yıldırılacak ve 1991 öncesinde olduğu gibi ABD ile uyumlu olarak görev yapmaları sağlanacaktı.
Yani, AB kriteri olarak dayatıldığı gibi,
ordu "sivil otoriteye" tabi olacak,
kendisine Atatürk tarafında verilmiş olan
"ulusal bütünlüğü ve laik cumhuriyeti koruma" görevini unutacaktı.
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Not:
"AKP sivil darbe ile değil, seçimle geldi" itirazı yapacak olanlara bir açıklama:
1
CIA'nın yan kuruluşu Rand Corporation'un yayın organlarında ve ABD strateji merkezlerinin hazırladıkları raporlarda mealen şöyle deniyordu:
"ABD artık ANAP ve DYP gibi partilerle Türkiye'yi kontrol edemez, Fazilet Partisi'nin başına yenilikçi kanadın geçmesi, Tayyip Erdoğan'ın Başbakan, Abdullah Gül'ün de Dışişleri Bakanı olması halinde ABD Türkiye'yi kontrol altında tutmaya devam edebilir."
2
Bu raporları okuyan İşçi Partisi ve Aydınlık Dergisi, halkımıza bu planı haber verdi.
(Muhakkak ki diğer partiler de bu yayınları okumuşlardı, ama onların halkımızı bilinçlendirmek gibi bir sorunları yoktu)
3
Aydınlık Dergisi 20 Ekim 1996 tarihli sayısında kapaktan haberi verdi:
"Merak edilen gizli mesajı açıklıyoruz:
Abramowitz, Tayyip'i Erbakan'ın yerine hazırlıyor"
Yani, AKP'nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimlerinden 6 yıl önce, Aydınlık Dergisi ve İşçi Partisi, Amerika'nın bu seçimi yaptığını halkımıza duyurdu.
4
Cumhuriyet Gazetesi 16 Şubat 1997
Leyla Tavşanoğlu'nun İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile söyleşisi:Perinçek:
"ABD, Tayyip Erdoğan'ı Başbakan, Abdullah Gül'ü de Dışişleri Bakanı yapacak. CIA'nın yan kuruluşlarından Rand Corporation'un yayın organında da bu yazıldı."
Yani, AKP'nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimlerinden 5 yıl 8 ay önce, Perinçek, Cumhuriyet Gazetesi kanalıyla da, bu gerçeği halkımıza duyurdu
5
Görülüyor ki, ABD seçmiş, hazırlamış, önümüze koymuş, seçtirmiş.
Şimdi kim "Bunları ben seçtim" diyebilir?
Menderes'in "Odunu aday göstersem milletvekili seçtiririm" sözlerini ABD iyice not etmiş olmalı ki, istediğini elhak seçtiriyor.
Konuyla İlgili Diğer Alıntılar:
YENİ DÜNYA DÜZENİ
http://menkibeler.blogspot.com/2008/04/derin-dnya-devleti-30-mays-1919da-paris.html
AMPUL
http://turkcutoplumcu.org/index.php?option=com_content&task=view&id=176&Itemid=31
3.DÜNYA SAVAŞI VE TEOLOJİSİ http://menkibeler.blogspot.com/2008/05/3dnya-savai-ve-teolojisi.html
GİZLİ DÜNYA DEVLETİ VE SİYONİZM http://menkibeler.blogspot.com/2008/04/eski-hesaplar.html
RiO TinTO Munzur'da Ne yapıyor?
http://www.munzurhayattir.org/index.php?a=16
Finans baronlarinin Dunya imparatorlugu http://www.metalurji.org.tr/dergi/dergi141/d141_1217.pdf
TÜRKİYEDE AMERİKAN MISYONERLERİ VE ARMAGEDDON http://menkibeler.blogspot.com/2008/04/trkiyede-amerikan-misyonerleri-ve.html
ATATURKU NICIN OLDURDULER http://sudakiates.blogspot.com/2008/08/atatrk-niin-ldrdler.html
33 DERECELI MASONUN ITIRAFI_ ATATURKU SILAHLA ORTADAN KALDIRMAYI DUSUNDUK http://sudakiates.blogspot.com/2008/08/33-dereceli-masonun-itiraf-
Tektonik Silahlar ve Deprem http://sudakiates.blogspot.com/search/label/Tektonik%20Silahlar%20ve%20Deprem
TESEV-ABD-TÜRKİYE İLİŞKİLERİ KONFERANSI-PAUL WOLFOWITZ'İ ANLAMAK http://sudakiates.blogspot.com/2008/07/tesev-abd-trkiye-ilikileri-konferansi.html
MASONLAR
http://sudakiates.blogspot.com/search/label/Masonlar
Postmodern Bir Bilderberg Toplantısı - İstanbul 2007
http://www.acikistihbarat.com/Haberler.asp?haber=6702
-Alıntıdır.-
10 Eylül 2008 Çarşamba
Bugün 9 Eylül
Bugün 9 Eylül…
1922’den bu yana 86 yıl geçmiş…
O gün,
bütün oyunları
Ege'nin sularına gömülen emperyal düşmanın
işgalinden kurtarılan
İzmir’imiz,
80 küsur yıl sonra,
ülkeyi idare etme yetkisini eline almış zat tarafından
‘Gavur İzmir’ olarak nitelendirilmiştir…
Yazık...
Ne gaflet...
Söz söyleyenin aynasıymış!…
Geçelim…
Bilen bilinmesi gerekeni biliyor zaten!
86 yıl sonra bakıyoruz;
o günlerdeki gibi
aynı hainlikler,
aynı işbirlikçi düzenbazlıklar,
aynı hırsızlıklar,
aynı peşkeşler,
aynı namussuzluklar,
dışarıyla aynı aşna fişneler,
hepsi fazlasıyla mevcut değil mi?
Ama 9 eylül 1922,
musibetlerden hayırların doğduğu gündür…
Gazi Mustafa Kemal, o gün İzmir’e girdiğinde, etrafındakiler,
‘Başardık paşam ’, derler….’Bitti’…
Gazi, ‘Hayır’der…’Şimdi başladık’…
Gazi Mustafa Kemal'in,
9 Eylül’den sonra katıldığı ilk toplantı,
22 Eylül Bursa Muallimler yani Öğretmenler Kongresi’dir.
‘Öğretmeler, gelecek nesil sizlerin eseri olacaktır.’
ünlü cümlesini,
işte bu kongrede dile getirir…
Demek ki,
yılmadan yola devam edeceğiz…
Hepimiz için,
11 kasım 1938 sonrasının hesabını yapmak ve sormak,
ATA'mızın ışığında onurumuzla birlikte yürümek,
Emperyale baş eğmeyen
Türkiye Cumhuriyet'i için
varolmak ve çalışmak, gerektiğinde de savaşmak
boynumuzun borcudur…
Biline…
-Alıntıdır.-
9 Eylül 2008 Salı
Uygur Türklerine Tarihi Uyarı
Çin’in, Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine yönelik politikalarını konjonktüre göre değiştirdiği, uluslararası arenada destek sağlamak amacıyla yükselen/alçalan değerlere göre yeni kavramlar/tanımlar geliştirdiği bilinmektedir.
Çin, 1980-1990’lı yıllarda meydana gelen olayları dünya kamuoyuna, “Uygur milliyetçi gruplara” atfederek duyurmuş ve bölgedeki insan hakları ihlali niteliğindeki uygulamaları “Terörle Mücadele” bahanesiyle meşrulaştırmaya çalışmıştır.
Terör konusunda milat olarak kabul edilen ABD’deki 11 Eylül saldırılarının ardından Çin, ülkesinin de “Terörizm Kurbanı” olduğunu ileri sürerek Doğu Türkistan’daki grupları “Radikal İslami Terör Örgütleri” ile ilişkilendirmiştir.
Başlangıçta uluslararası kamuoyunu yanıltmayı ve Uygur kültürünü yok etme çalışmalarını kamufle etmeyi planlayan Çin, betimlediği “Terörist Prototip” ile stratejik hamlesinde başarılı olması halinde, tahmin edemeyeceği ölçülede avantajlar sağlayacaktır.
Göçebeliği terk ederek yerleşik düzene geçen ilk Türk boyu olan Uygur Türkleri, Kentleşme süreci ile medenileşme yönünde büyük aşamalar kaydetmiştir.
Ancak bugün Uygurlar, “dini kimlikleri” üzerinden kurgulanan bir senaryo ile “El-Kaide”, “Taliban” gibi karanlık olduğu kadar İslam dininin özüne/ruhuna tamamen aykırı eylemler gerçekleştiren örgütlenmelerle aynı kefeye konularak “Radikal İslamcı Terörist” yapılmak istenmektedir.
Çin Hükümetinin baskı politikasının, terörizmle mücadele boyutunu çoktan aştığı bütün dünya kamuoyunca bilinmektedir.
Gündelik yaşamlarındaki tutum/davranışlarıyla, Türkiye’ye geldikleri ülkelerle mevcut irtibatlarıyla, yürüttükleri çalışmalar için gereken maddi kaynakların kimler tarafından ve nasıl finanse edildiğinin dikkate alınmasıyla amaçları ve kim oldukları rahatlıkla anlaşılan bu şahısların, bir an evvel Uygur cemaatinden soyutlanması elzemdir.
Tüm Uygur kardeşlerimize bu tarihi uyarıda bulunmayı bir borç biliyor, Uygur halkına en büyük kötülüğü yapan/yapacak kişi/kurum/ülke kısacası ne varsa hepsine karşı ihtiyatlı ve dikkatli olmalarını gönülden arzu ediyoruz.
http://www.hakimiyetimilliye.org/index.php?news=2993
4 Eylül 2008 Perşembe
TÜRK TELEKOM YOK, SHALOM TELEKOM!
A.Çağlayan Bingöl
Simdi yazacaklarim ‘taraf’li yaklasimi olanlari ayaga firlatacak bunu tahmin etmek zor degil, ancak dikkatimi ceken bir seyi de dile getirmek zorunda hissediyorum kendimi.
Bir sey mi olmus, hayir hic bir sey olmamis.
Hava Nagila guzel bir sarki ancak neden yazilip soylendigini bilir misiniz?
.’
Hava nagila
Mutlu ve neseli olalim
Hava naranenah venismechah
Sarki soyleyip neseli olalim.
Uru, uru achim!!
Uru achim b’lev sameach
Uyanin biraderlerim, mutlu bir yurekle
Uru achim, uru achim!!
B’lev sameach
uyanin!
Mutlu bir yurekle uyuyun biraderlerim…
İlave;
SİYON TARİKATI ; 'KABALA' FELSEFESİNDE,
SESLİ HARFLER değersiz olduğundan KULLANILMAZMIŞ!
BU BİZE HEMEN NEYİ HATIRLATTI ?!
...'CMYLMZ'...
NE TESADÜF, değil mi!
**********************
BİZ KİMSENİN DÜŞMANI DEĞİLİZ
BİZ, İNSANLIĞIN DÜŞMANLARININ DÜŞMANIYIZ !
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
1 Eylül 2008 Pazartesi
Uçak Düşürerek Türkiye'yi Kurtaracak Enerji Beyinlerini Yok Ettiler!
* * *
Arık, toryumu “kurtarıcı” olarak nitelendiriyor ve özetle şöylediyordu:
* * *
Prof. Dr. Engin Arık, Isparta’daki Süleyman Demirel Üniversitesi’ndeki bilim adamlarına bilgilerini aktarmaya gidiyordu. Allah rahmet eylesin.
http://www.hakimiyetimilliye.org/index.php?news=1887
Atlas Jet Uçak Sabotajı - Kaan Turhan
Ülkemizde faaliyet gösteren madencilik şirketleri ağırlıklı olarak Kanada/Toronto borsasında işlem görmektedir.
Türkiye’nin kalkınması,
Isparta’da düşen Atlasjet uçağının yolcuları arasında,
Bu değerli bilim insanlarımızı yitirdiğimiz uçak kazasının ardından, “sabotaj” olduğu gerçeğine yönelik bir makale kaleme alan Kemal Sallı şunları dile getirmişti:
30 Kasım 2007, Atlas jet Hava Yolları’nın İstanbul-Isparta seferini yapan ve içinde 50 yolcu ile 7 mürettebatın bulunduğu MD83 tipi yolcu uçağı Isparta Hava alanına inişe geçmek üzere alçalmaya başlamışken, saat 01.45’te radardan kayboldu.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (OGÜ) Teknoloji Araştırma Merkezi'nin (TEKAM) toryum madeni üzerine yaptığı araştırma tamamlandı.
Türkiye’de Maden Rezervleri şekil 1’de gördüğümüz gibiyken,
Şekil 1.
TÜRKİYE MADEN REZERVLERİ (TAEK 2008 Verileri)
CİNSİ REZERV (Gör+Muh)(Ton) AÇIKLAMALAR
ALTIN 338 Metal Au
ALÜNİT 4.000.000 % 7,54 K2O
ANTİMUAN 106.306 Metal Sb
ASBEST 29.646.379 Değişik Lif Boylarında, Lif Yüzdesi %4' ün Üzerinde
ASFALTİT 82.000.000
AID: 2876-5536 Kcal/kg
BAKIR 1.697.204 Metal Cu
BARİT 35.001.304 %71-99 BaSO4
BENTONİT 250.543.000 Sondaj+Döküm+Ağartma
BİTÜMLÜ ŞİST 1.641.381.000 Orj.AID 541-1390 Kcal/kg
BOR 1.805.709.953 % 24,4-35 B2O3
CİVA 3.820 Metal Hg
DEMİR 132.100.000 % 55 Fe (82 458 750 Ton Metal Fe)
DİATOMİT 44.224.029 İyi Kalite
DİSTEN 3.840.000 % 21-52 Al2O3
DOLOMİT 15.887.160.000 % 15 MgO ve Üzeri
FELSPAT 239.305.500 Albit ve Ortoklaz
FOSFAT 70.500.000 % 19 P2O5
FLUORİT 2.538.000 % 40-80 CaF2
GÜMÜŞ 6.062 Metal Ag
KAYA TUZU 5.733.708.017 % 88,5 Üzeri NaCl İçerikli
KİL (Ser+Ref) 354.362.650 Seramik+Refrakter Kili
KROM 25.931.373 % 20 Üzeri Cr2O3
KURŞUN 860.387 Metal Pb
KUVARS KUMU 1.307.414.250 % 90 Üzeri SiO2
KUVARSİT 2.270.287.821 % 90 Üzeri SiO2
KÜKÜRT 626.000 % 32 S
LİNYİT 8.300.000.000 AID: 868-5000 kcal/kg
LÜLETAŞI (Sandık)1.483.000 İyi, Orta Kalite
MANGANEZ 4.560.000 % 34,54 Mn (Metal Mn içeriği 1.576.000)
MANYEZİT 111.368.020 % 41-48 MgO
MERMER 5.161 Milyon m3 (13.933 Mil.Ton) Toplam Potansiyel Rezerv
PERLİT 5.690.027.600 Değişik Genleşme Oranlarında
POMZA (m3) 1.479.556.876 İyi Kalite
PROFİLLİT 6.644.000 Seramik+Refrakter+Çimento
SEPİYOLİT 13.546.450 % 50 Üzeri Sepiyolit İçerikli
SODYUM SÜLFAT 16.536.000 % 81 NaSO4 (13.040.000 Tonu Göl Rezervi )
STRONSİYUM 665.082 % 72 Üzeri SrSO4
TALK 482.736 İyi Kalite
TAŞKÖMÜRÜ 1.126.548.000 İyi Kalite
TORYUM 380.000 ThO2
TRONA 233.317.680 % 56 Üzeri Trona
URANYUM 9.137 U3O8
VOLFRAM 36.719 Metal W
ZEOLİT 345.148.875 Klinopitilolit+Höylandit (Gör+Muh)
ZIMPARA 3.725.082 İyi Kalite
Ülkemizde var olan enerji talebinde,
Ulusal Kanal, 30 Kasım 2007.
Kemal Sallı, Bu Ülke Bu kadar Sahipsiz mi?, Önce Vatan Gazetesi, Aralık 2007.
11.10.2002, Akşam Gazetesi.
Mustafa Çınkı, Yabancı Sermaye ve Yabancılaşan Doğal Kaynaklarımız, Jeopolitik, Mart – 2008.
Yıldırım Pehlivan, Bor, Toryum, Neptunyum Gerçeği Ve Türkiye’deki Enerji Sorununa Kısa Bir Bakış, Ayınlanma 1923, Yıl: 7, Sayı: 50, Ss. 43 – 48.
18.04.2008
http://www.acikistihbarat.com/Haberler.asp?haber=7584
Konuyla ilgili Diğer Alıntılar:
Küresel Katil Rio Tinto
http://www.munzurhayattir.org/index.php?a=16
Finans Baronlarının Dünya İmparatorluğu
http://www.metalurji.org.tr/dergi/dergi141/d141_1217.pdf